Profesyonel Destek
Şirketler Hukuku Hakkında Genel Bilgi
Şirketler Hukuku Türkiye’de hızla gelişen ticaret hayatında şirketlerin sağlam bir hukuki zeminde faaliyet göstermesi, işletmenin sürdürülebilirliğini güvence altına alan en önemli unsurlardan biridir. Bu noktada şirketler hukuku, şirketlerin kurulmasından feshedilmesine kadar her aşamada geçerli olan bir hukuk dalıdır. Şirketlerin haklarını koruyan, sorumluluklarını belirleyen ve yasal süreçlerini düzenleyen şirketler hukuku, kurumsal yapıların hukuki güvenliğini sağlamakla kalmaz; aynı zamanda ticari hayatın yasal standartlara uygun olarak ilerlemesini sağlar.
Özbağ Sentürk Hukuk Bürosu’nun Şirketler Hukuku Alanındaki Rolü:
İşletmelerin ihtiyaç duyduğu hukuki danışmanlık ve temsil hizmetlerini sunan Özbağ Sentürk Hukuk Bürosu, şirket hukuku alanında sahip olduğu geniş bilgi birikimi ve deneyimiyle şirketlerin kurumsal yapılarını güvence altına almaktadır. Uzman ekibiyle her aşamada yanınızda olan Özbağ Sentürk, ticari faaliyetlerinizi yasal bir çerçevede yürütmenize ve iş hedeflerinize uygun hukuki çözümler bulmanıza destek sağlamaktadır.
Şirketler Hukuku Nedir?
Şirketler hukuku, ticaret hukuku kapsamındaki en temel dallardan biri olarak; şirketlerin kuruluşundan faaliyetlerine, yapısal değişikliklerinden sona ermesine kadar her aşamada geçerli olan yasal düzenlemeleri içerir. Anonim şirketler, limited şirketler, komandit şirketler, kolektif şirketler ve kooperatifler gibi farklı tüzel kişiliklerdeki şirketlerin haklarını, sorumluluklarını ve iç işleyişlerini belirleyen kurallar bütünü olarak tanımlanır.
Türkiye’de Şirketler Hukuku ve Ticari Hayattaki Rolü
Türkiye’de ticari hayata katılmak isteyen her şirketin, kurulum aşamasından itibaren şirketler hukukunun belirlediği yasal çerçeveye uyması zorunludur. Şirketler hukuku, yalnızca kurulum ve işleyişi değil; aynı zamanda sermaye yapısı, yönetim kurulu ve ortaklık yapısı gibi şirketin iç işleyişini de yasal zeminde düzenler. Bu alandaki yasal düzenlemeler, şirketlerin ticari faaliyetlerini hukuki güvence altında sürdürmesine olanak tanır. Dolayısıyla, şirketler hukuku, iş dünyasında hukuki bir koruma sağlamanın ötesinde, şirketlerin itibarını ve sürdürülebilirliğini korumak için kritik bir rol oynar.
Şirket Kuruluş ve Yapılandırma Süreçleri
Şirket Kuruluşu: İlk Adımlar ve Yasal Gereklilikler
Bir şirket kurmak, sadece bir iş modeli oluşturmak veya sermaye ayırmakla sınırlı değildir. Şirket kuruluşu, yasal zeminde bir tüzel kişilik oluşturulmasını gerektiren kapsamlı bir süreçtir. İlk aşamada, kurulacak şirketin türü ve işleyiş modeli belirlenmeli, buna uygun bir ana sözleşme hazırlanmalıdır. Ana sözleşmede şirketin amacı, faaliyet alanı, ortakların sermaye payları ve şirketin organlarının görev dağılımı gibi unsurlar yer alır. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri, şirketin faaliyet göstereceği sektöre uygun yasal gerekliliklerin ve izinlerin sağlanmasıdır.
Şirket Türleri ve Her Birinin Yapılandırılması
Türkiye’de şirket türleri arasında anonim şirket, limited şirket, komandit şirket, kolektif şirket ve kooperatifler yer alır. Her şirket türü, kendine özgü bir yapıya ve yasal düzenlemelere sahiptir. Örneğin:
- Anonim Şirketler (A.Ş.): Sermaye yapısının hisse senetlerine bölündüğü ve ortakların şirket borçlarından kişisel olarak sorumlu olmadığı bir şirkettir. Büyük yatırımlar ve yüksek sermaye gerektiren iş modelleri için tercih edilir.
- Limited Şirketler (LTD): En fazla 50 ortakla kurulabilen bu şirket türü, ortakların koydukları sermaye oranında sorumlu olduğu bir yapıdadır. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için sıklıkla tercih edilir.
- Komandit ve Kolektif Şirketler: Ticari işletme kurmak isteyen küçük sermayeli girişimcilerin tercih ettiği yapılardır. Özellikle komandit şirketlerde ortaklar, komandite (sorumluluğu sınırsız) ve komanditer (sorumluluğu sınırlı) olarak ikiye ayrılır.
- Kooperatifler: Ortak bir ekonomik amaca hizmet etmek üzere kurulan, üyelerinin belirli bir ekonomik faaliyetten fayda sağlamasını amaçlayan yapılardır.
Her şirket türü, kurulum aşamasında farklı hukuki işlemler gerektirir. Şirket türüne uygun olarak yapılan yapılandırma, şirketin vergi yükümlülüklerinden, denetim süreçlerine ve çalışan haklarına kadar her aşamada uyumlu bir işleyiş sağlar.
Yapılandırma Süreçlerinde Hukuki Danışmanlığın Önemi
Şirketin kuruluşunun ardından, şirket içi yapılandırmanın sağlam temeller üzerine kurulması, yasal sorunlardan korunmak adına önemlidir. Yönetim kurulu yapısı, sermaye artırımı, genel kurul toplantılarının düzenlenmesi gibi süreçler yapılandırma aşamasının bir parçasıdır. Şirketin uzun vadeli hedeflerine ulaşması ve hukuki güvencelerinin sağlanması açısından, her aşamada yasal düzenlemelere uygun hareket edilmelidir. Bu noktada, doğru hukuki adımların atılması şirketin büyüme sürecinde karşılaşabileceği potansiyel sorunları minimuma indirir.
Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları
Şirketler hukuku, ticari işletmelerin kuruluşu, yapısı, işleyişi ve sona erdirilmesi gibi tüm hukuki süreçleri kapsayan bir hukuk dalıdır. Bu alanda, şirket türleri, ortaklık yapıları ve yönetim süreçlerine ilişkin detaylı yasal düzenlemeler bulunur.
Şirket avukatları, sözleşme hazırlama, hukuki risk analizi, şirket birleşmeleri ve devralmalar, sermaye artırımı ve çalışanlarla ilgili hukuki süreçlerde danışmanlık sağlar. Ayrıca şirketi yasal uyuşmazlıklarda temsil eder.
Anonim şirketlerde sermaye hisselere bölünmüştür ve ortaklar şirket borçlarından kişisel olarak sorumlu değildir. Limited şirketlerde ise ortaklar, sermaye oranında sorumludur ve hisse senedi çıkarılamaz.
Şirket sözleşmeleri, şirketin faaliyetleri, yönetimi ve ortaklar arasındaki ilişkilerin yasal çerçevede düzenlenmesini sağlar. Doğru hazırlanmış bir sözleşme, hukuki riskleri azaltır ve ileride çıkabilecek anlaşmazlıkları önler.
Şirket birleşme ve devralma süreçlerinde, ön inceleme, gizlilik sözleşmeleri, yasal izinlerin alınması ve devir anlaşmasının imzalanması gibi hukuki adımlar gereklidir. Bu süreçte, yasal uyum ve risk yönetimi kritik öneme sahiptir.
Şirket tasfiyesi, şirketin ticari faaliyetlerini sonlandırma sürecidir. Tasfiye aşamasında şirketin varlıkları likidite edilir, borçlar ödenir ve kalan mal varlığı ortaklara dağıtılır. Bu süreçte yasal beyan ve bildirimler zorunludur.
Şirket Türleri ve Hukuki Gereklilikler – Bilgi Tablosu
Şirket Türü | Ortaklık Yapısı | Sorumluluk | Uygulama Alanı | Kuruluş Şartları |
---|---|---|---|---|
Anonim Şirket (A.Ş.) | Hissedar ortaklar; hisse senedi çıkarılabilir | Ortaklar yalnızca koydukları sermaye kadar sorumludur | Büyük ölçekli işletmeler, yüksek sermaye gerektiren projeler | En az 1 ortak; yönetim kurulu zorunludur |
Limited Şirket (LTD) | En fazla 50 ortak | Ortaklar koydukları sermaye oranında sorumludur | Küçük ve orta ölçekli işletmeler | En az 1 ortak; hisse devri sınırlı ve resmi olarak yapılmalı |
Komandit Şirket | Komandite (sınırsız sorumlu) ve komanditer ortaklar (sınırlı sorumlu) | Sınırsız sorumlu komandite; sınırlı sorumlu komanditer | Küçük sermayeli ticari girişimler | En az 1 sınırsız sorumlu ortak; yönetim daha esnek |
Kolektif Şirket | Tüm ortaklar sınırsız sorumludur | Ortaklar şirket borçlarından kişisel olarak sorumludur | Küçük ölçekli işletmeler, aile şirketleri | Ortakların aktif katılımı gerekli; sermaye şartı yok |
Kooperatif | Kooperatif üyeleri (birlikte çalışır) | Ortak menfaat ve ihtiyaç doğrultusunda yönetilir | Tarım, tüketim, konut gibi kolektif girişimler | En az 7 ortak; kar amacı gütmeyen yönetim |
Şirket Sözleşmeleri: Türleri ve Kapsamları
Şirketlerin hukuki zeminde işleyişlerini güvence altına alan en önemli belgelerden biri, şirket sözleşmeleridir. Şirket sözleşmeleri, işletmenin kuruluşundan itibaren uygulanacak kuralları, ortakların hak ve yükümlülüklerini, yönetim yapısını ve karar alma süreçlerini belirleyen kapsamlı belgelerdir. Başlıca şirket sözleşmeleri şunlardır:
- Ana Sözleşme: Şirketin kuruluş aşamasında hazırlanan ana sözleşme, şirketin tüm yapısal özelliklerini belirler. Bu sözleşmede şirketin adı, merkezi, faaliyet alanı, sermaye yapısı, ortakların pay oranları ve yönetim kurulu gibi detaylar yer alır.
- Ortaklık Sözleşmesi: Şirket içerisinde ortakların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen ortaklık sözleşmesi, özellikle hissedar haklarının korunması açısından önemlidir. Bu sözleşme, ortaklar arasındaki hak ve yükümlülükleri, kar payını ve oy hakkını belirler.
- Hizmet ve Tedarik Sözleşmeleri: Şirketin faaliyetleri kapsamında iş ilişkisi kurduğu diğer şirket veya bireylerle yapılan hizmet ve tedarik sözleşmeleri, ticari işleyişin sağlıklı bir biçimde devam etmesini sağlar. Bu sözleşmeler, iş ilişkilerindeki hak ve sorumlulukların yasal çerçevede korunmasını sağlar.
Şirketlerde Hukuki Süreçler: Sermaye Artırımı, Pay Devri ve Genel Kurul
Şirketin yasal işleyişini sürdürebilmesi için belli başlı hukuki süreçlerin eksiksiz tamamlanması gerekir. Bu süreçlerden bazıları şunlardır:
- Sermaye Artırımı: Şirketlerin büyüme hedefleri doğrultusunda ek sermaye sağlamak amacıyla başvurabileceği sermaye artırımı işlemi, yasal düzenlemelere uygun olarak yapılmalıdır. Sermaye artırımı, yeni yatırımcıların şirkete dahil olmasına veya mevcut ortakların pay oranlarını artırmasına olanak tanır.
- Pay Devri: Özellikle anonim ve limited şirketlerde ortakların hisselerini devretmesi veya başka birine satması, belirli hukuki prosedürlere tabidir. Pay devri işlemi, hisse senedi devri ile gerçekleşir ve pay devri sözleşmesi ile yasal güvence altına alınır.
- Genel Kurul Toplantıları: Anonim şirketlerde genel kurul toplantıları, şirketin yönetim kararlarının alındığı, yöneticilerin seçildiği ve finansal tabloların onaylandığı önemli bir süreçtir. Genel kurul toplantıları, Türk Ticaret Kanunu’na uygun olarak yapılmalı ve tüm hissedarların haklarına saygı gösterilmelidir.
Hukuki Süreçlerde Danışmanlığın Önemi
Şirket sözleşmeleri ve hukuki süreçler, detaylı bir yasal bilgi ve titizlik gerektirir. Sözleşmelerin hukuki çerçevede hazırlanması, şirketin uzun vadeli başarı ve güvenliği açısından büyük önem taşır. Bu noktada, sözleşmelerin eksiksiz ve Türk Ticaret Kanunu’na uygun olarak hazırlanması, şirketin faaliyetlerini yasal bir çerçevede sürdürmesini ve olası hukuki anlaşmazlıkların önüne geçilmesini sağlar.
Trafik Kazalarında Maluliyet Oranı Belirleme
Şirket Avukatlığı Nedir ve Neden Gereklidir?
Şirket Avukatlığı Nedir?
Şirket avukatlığı, ticari faaliyetlerini sürdüren şirketlerin karşılaştığı hukuki süreçleri yönetmek, yasal uyum sağlamak ve şirketin haklarını korumak amacıyla sağlanan bir hukuki danışmanlık hizmetidir. Şirket avukatları, şirketlerin yasal prosedürleri eksiksiz yerine getirmesi ve faaliyetlerinin yasal çerçevede yürütülmesi için çalışır. Şirketin kuruluşundan fesih sürecine kadar her aşamada hukuki destek sağlayan şirket avukatları, aynı zamanda şirketin günlük işleyişinde de önemli bir rol oynar.
Şirket Avukatının Görevleri
Şirket avukatları, şirketin türüne, büyüklüğüne ve faaliyet gösterdiği sektöre göre çeşitli hukuki sorumluluklar üstlenir. Şirket avukatlarının temel görevleri arasında şunlar yer alır:
- Hukuki Danışmanlık: Şirketin faaliyet alanına göre hukuki riskleri analiz ederek, yasal mevzuata uyum sağlaması konusunda yönlendirme yapar. Bu süreçte güncel yasal düzenlemeleri takip ederek şirketin ilgili yasalara uygun hareket etmesini sağlar.
- Sözleşme Hazırlama ve İnceleme: Şirketin yaptığı tüm ticari sözleşmelerin hazırlanması, incelenmesi ve gerektiğinde revize edilmesi süreçlerinde hukuki destek sağlar. Sözleşme detaylarının yasal çerçevede hazırlanması, ileride doğabilecek anlaşmazlıkların önlenmesine yardımcı olur.
- Dava Süreçlerinde Temsil: Şirketin karşılaştığı hukuki uyuşmazlıklarda şirketi mahkemede temsil ederek, davaların yasal çerçevede çözülmesini sağlar. Aynı zamanda şirketi olası dava süreçlerine karşı hazırlayarak, yasal haklarını korur.
- Risk Yönetimi ve Yasal Uyum: Şirketin sektöre özgü mevzuatlara uyumlu hale gelmesi için risk analizi yaparak, işletme içinde uygulanacak uyum politikalarını belirler. Bu politikalar, şirketin yasal uyum çerçevesinde ilerlemesini sağlar.
Şirket Avukatlığının Önemi
Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, şirketlerin sadece ticari değil, aynı zamanda hukuki alanda da sağlam bir temele ihtiyaçları vardır. Şirket avukatları, bu güvenceyi sağlayarak şirketin faaliyetlerini güvenle sürdürmesine katkıda bulunur. Şirket avukatlarının sağladığı avantajlardan bazıları şunlardır:
- Hukuki Sorunların Erken Tespiti: Şirket avukatları, olası yasal sorunları önceden tespit ederek riskleri en aza indirir. Bu sayede, şirketlerin iş süreçleri aksamadan devam eder ve maliyetli hukuki sorunlarla karşılaşma ihtimali düşer.
- Yasal Uyum ve İtibar Koruma: Şirketin faaliyet gösterdiği sektördeki yasal mevzuatlara uyumlu hareket etmesi, işletmenin ticari itibarını korumasına yardımcı olur. Yasal uyum, şirketin güvenilirliğini artırır ve sektördeki saygınlığını güçlendirir.
- Şirket İçinde Yasal Bilinç Oluşturma: Şirket avukatları, çalışanlara ve yöneticilere yasal eğitimler vererek şirket içinde hukuki bir farkındalık oluşturur. Bu sayede, şirket içindeki her kademede yasal süreçlere uyum bilinci yerleşir.
İş Dünyasında Şirket Avukatının Rolü
Hukuki süreçlerin karmaşıklığı ve hızla değişen ticari dinamikler göz önüne alındığında, şirket avukatının rehberliği, şirketin güvenle büyümesini sağlar. Ticari ilişkilerin çeşitlenmesi, rekabet ortamının değişkenliği ve şirketlerin karşılaştığı yasal risklerin artması, şirket avukatlarının rolünü kritik hale getirir. Bu nedenle, şirketlerin yalnızca dava süreçlerinde değil, aynı zamanda günlük operasyonlarında da bir avukatın rehberliğine ihtiyacı vardır.
Şirket Türleri ve Özellikleri
Her Şirket Türünün Hukuki Güvenceleri ve Vergi Yükümlülükleri
Her bir şirket türü, vergi yükümlülükleri, denetim süreçleri ve hukuki sorumluluklar açısından farklı bir yapıya sahiptir. Örneğin, anonim ve limited şirketlerin vergi yükümlülükleri daha geniş kapsamlıyken, kolektif veya komandit şirketlerde bu yükümlülükler daha sınırlı olabilir. Şirket türüne uygun yapılandırma ve yasal güvence sağlanması, işletmenin yasal zemin üzerinde sağlam bir şekilde ilerlemesi açısından önem taşır.
Uzman ve Profesyonel Destek
Özbağ & Şentürk Hukuk Bürosu, şirketler hukuku ve şirket avukatlığı alanında uzmanlaşmış ekibimizle, işletmenizin tüm hukuki ihtiyaçlarını karşılamak için kapsamlı hizmetler sunmaktadır. Şirket hukuku davaları, şirketlerin ticari faaliyetlerinden doğan hukuki sorunları çözmek ve haklarını korumak amacıyla titizlikle yürütülmesi gereken süreçlerdir. Bu alandaki bilgi ve deneyimimiz, şirketinizin kurumsal yapısını güvence altına alarak, ticari anlaşmazlıklarda haklarınızı en güçlü şekilde savunmamızı sağlar.
Şirket Birleşme ve Devralma İşlemleri
Birleşme ve Devralma Nedir?
Şirket birleşmeleri ve devralmalar (Mergers and Acquisitions – M&A), ticari işletmelerin büyüme, rekabet avantajı elde etme veya piyasa konumlarını güçlendirme amacıyla başvurdukları stratejik yöntemlerdir. Birleşme işlemlerinde iki veya daha fazla şirket, tek bir çatı altında birleşerek yeni bir tüzel kişilik oluşturur. Devralma işlemlerinde ise bir şirket, başka bir şirketin hisselerini veya varlıklarını satın alarak kontrolü ele alır. Her iki işlem de farklı hukuki prosedürler içerir ve yasal açıdan özenle yönetilmesi gereken karmaşık süreçlerdir.
Birleşme ve Devralma Aşamaları
Birleşme ve devralma süreçleri, hem ticari hem de hukuki olarak titizlik gerektirir. Bu süreçlerde genel olarak aşağıdaki aşamalar takip edilir:
- Ön İnceleme ve Değerlendirme: Birleşme veya devralma öncesinde, şirketlerin finansal ve hukuki durumları detaylı bir incelemeye tabi tutulur. Bu aşama, her iki tarafın da mali yapısının, borçlarının, alacaklarının ve varlıklarının incelendiği kapsamlı bir değerlendirmeyi içerir.
- Gizlilik ve İyi Niyet Sözleşmeleri: Süreç boyunca iki şirket arasında gizliliğin korunması amacıyla bir gizlilik sözleşmesi yapılır. İyi niyet sözleşmesi ise tarafların anlaşmaya varabilme konusundaki ciddiyetlerini beyan ettiği bir sözleşmedir.
- Yasal Uygunluk ve İzinler: Birleşme veya devralmanın tamamlanabilmesi için gerekli yasal izinlerin alınması ve ilgili resmi kurumlara bildirimde bulunulması gereklidir. Türkiye’de bu süreçte Rekabet Kurumu’nun onayı gibi belirli izinlerin sağlanması zorunludur.
- Sözleşme Hazırlığı ve İmzalama: Birleşme ve devralma anlaşmasının şartlarını belirleyen nihai sözleşme hazırlanır. Bu sözleşmede satın alma bedeli, devir koşulları, tarafların hak ve sorumlulukları gibi detaylar bulunur.
- Devralma ve Birleşmenin Tamamlanması: Tüm hukuki işlemler ve onaylar tamamlandıktan sonra birleşme veya devralma süreci resmiyet kazanır ve devralma sonrası entegrasyon süreci başlar.
Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Risklerin Yönetimi
Birleşme ve devralma işlemleri, yüksek düzeyde finansal ve hukuki risk içerebilir. Bu riskler arasında, devralınan şirketin borçları, çalışanlara yönelik yükümlülükler veya üçüncü taraflarla olan anlaşmazlıklar sayılabilir. Tüm bu risklerin kapsamlı bir inceleme (due diligence) sürecinde tespit edilmesi, birleşme veya devralma sonrasında oluşabilecek olumsuzlukları minimuma indirir.
Hukuki Danışmanlığın Birleşme ve Devralmalardaki Önemi
Birleşme ve devralma işlemlerinde, sürecin hukuki çerçevede yürütülmesi, şirketlerin yasal güvenliğini sağlamak açısından önemlidir. Yasal yükümlülüklerin ve izinlerin yerine getirilmesi, birleşme veya devralmanın sorunsuz bir şekilde tamamlanmasına katkıda bulunur. Bu tür işlemlerde doğru hukuki adımların atılması, hem işletmenin itibarını korur hem de uzun vadeli başarı ve uyum sağlar.
Şirket Tasfiyesi ve Fesih İşlemleri
Şirket Tasfiyesi Nedir?
Şirket tasfiyesi, bir şirketin ticari faaliyetlerini sonlandırıp, borçlarını ödedikten sonra kalan mal varlıklarını ortaklara dağıtma sürecini ifade eder. Tasfiye sürecinde şirket, faaliyetlerini durdurur ve varlıkları belirli yasal adımlarla likidite edilir. Tasfiye süreci, şirketin türüne ve büyüklüğüne göre değişen prosedürleri içerebilir, ancak tüm şirket türlerinde bu süreç, belirli yasal kurallar çerçevesinde yönetilir. Tasfiye kararının ardından şirket, yalnızca tasfiye işlemleriyle sınırlı faaliyetler yürütebilir ve yeni ticari işlemler yapması yasaktır.
Şirket Tasfiyesi Aşamaları
Tasfiye süreci, bir dizi yasal adımdan oluşur. Bu adımlar genel olarak şunlardır:
- Tasfiye Kararı Alınması: Tasfiye süreci, şirket ortakları veya yönetim kurulu tarafından alınan tasfiye kararıyla başlar. Anonim ve limited şirketlerde bu karar, genel kurul toplantısında alınır.
- Tasfiye Memurunun Atanması: Şirketin varlıklarının likidite edilmesi ve borçların ödenmesi gibi işlemleri yönetmek üzere bir tasfiye memuru atanır. Tasfiye memuru, şirketin alacak ve borç durumunu değerlendirir ve tasfiye işlemlerini yürütür.
- Şirket Varlıklarının Likidite Edilmesi: Şirketin mal varlıkları, borçların ödenebilmesi için satılır. Bu aşamada alacaklılara ödeme yapılır ve kalan varlıklar ortaklar arasında paylaştırılır.
- Tasfiye Beyanı ve Resmi Bildirimler: Tasfiye sürecinin sonunda, tasfiye memuru tarafından tasfiye beyanı hazırlanır ve ticaret siciline gerekli bildirimler yapılır. Bu beyan, tasfiyenin tamamlandığını ve şirketin hukuken sona erdiğini belgeleyen bir rapordur.
Şirket Fesih İşlemleri
Tasfiyenin yanı sıra, bazı durumlarda şirketlerin faaliyetlerini tamamen sona erdirme işlemi olan fesih işlemi devreye girer. Fesih kararı, şirketin kuruluş amacına uygun olarak faaliyetlerini sürdürememesi, iflas etmesi veya ortakların oy birliğiyle şirketin kapatılmasına karar vermesi gibi durumlarda alınabilir. Fesih sürecinde, şirket ticaret sicilinden silinir ve tüm hukuki varlığı sona erer. Fesih kararının ardından, şirketin alacak ve borç durumuna göre tasfiye işlemi yürütülür.
Tasfiye ve Fesih Süreçlerinde Hukuki Uyumun Sağlanması
Tasfiye ve fesih süreçleri, hem ticari hem de hukuki anlamda dikkat gerektiren süreçlerdir. Bu süreçlerin yasal çerçevede tamamlanması, ileride oluşabilecek hukuki risklerin önüne geçer. Vergi yükümlülükleri, çalışan hakları ve üçüncü şahıslarla yapılan sözleşmelerin yasal çerçevede sona erdirilmesi, şirketin itibarını koruyarak kapanmasını sağlar. Tasfiye ve fesih işlemlerinde atılacak her bir adımın Türk Ticaret Kanunu’na uygun olması, yasal açıdan önemlidir.